tag:blogger.com,1999:blog-209837142024-03-06T08:36:07.807+03:00Gökten Üç Elma DüştüTürk Masalları
<br>Oyhan Hasan BıldırkiNKhttp://www.blogger.com/profile/04851045726319621909noreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-20983714.post-90158214584410384772007-12-06T21:37:00.001+02:002008-10-09T10:38:49.783+03:00SUNA'NIN SERÇELERİ<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKTePlEoYsKaPcErClvMjSbpwPPTNprkHCfsCxxWjx7QR5LpqARx98nOR8azePsduSmulW1Ylo-8PUzEc25xWS-pgSPAwi4rLRzm3834g3z81ssAukO4himiSh-OxHqcTQj6x-1A/s1600-h/Serce.jpg"><img style="cursor:pointer; cursor:hand;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKTePlEoYsKaPcErClvMjSbpwPPTNprkHCfsCxxWjx7QR5LpqARx98nOR8azePsduSmulW1Ylo-8PUzEc25xWS-pgSPAwi4rLRzm3834g3z81ssAukO4himiSh-OxHqcTQj6x-1A/s320/Serce.jpg" border="0" alt="Gökçe ve serçesi"id="BLOGGER_PHOTO_ID_5255054999655705922" /></a><br /><div class="post_body"><br /><p> Hava soğuktu. Dışarıda lapa lapa kar yağıyordu. Suna evde yalnızdı. Pencereye konan bir serçe gördü. Bu serçe, sanki sığınacak bir yer arıyordu. Suna pencereyi açmak istedi. Kendince onu içeriye almayı düşünmüştü. Sonra aklına serçeyi korkutacağı geldi.<br /><p> - Yoo dedi, anneannemin yaptığını yinelemeliyim. Bu daha iyi.<br /><p> Ekmek dolabını açıp baktı. Poşeti içindeki ekmekleri gördü. Hemen bir dilim ekmek kesti. Bunu ufaladı, avucunun içine aldı. Sessizce pencereyi araladı. <br /><p> Serçe, balkon duvarına konmuştu. Duvara sürter gibi sanki gagasıyla bir şeyler arıyordu. <br /><p> Bu sırada kar yağışı hafiflemişti. Suna, avucundaki ekmek kırıntılarını balkona serpti. Yavaşça pencereyi kapatıp bekledi. <br /><p> Acıkan serçe, kırıntıları gördü, aralarına kondu. Korkusuzca kırıntıları toplayıp bir güzelce karnını doyurdu. Sağa sola bakındı. Güvende olduğunu anlayınca, yeniden balkon duvarına kondu. Sevincini belirtmek için olmalı, “cik cik!” diye öttü. Uçup gitti. <br /><p> Suna, üzülmüştü. Uzun zaman o serçeyi unutmadı. <br /><p> Kıştan ilkbahara geçmişlerdi. Suna balkona çıkardığı bez bebekleriyle evcilik oynuyordu. Kendi dünyasına dalıp gitmişti. <br /><p> Ansızın duyduğu bir sesle kendine geldi. Başının üstünde uçan bir çift serçe birbirlerine kur yapıyor, “cik cik!” diye ötüşüyorlardı. <br /><p> Suna her şeyi anlamıştı. Lapa lapa kar yağarken beslediği serçe, arkadaşıyla geri dönmüştü. <br /><p> Suna durmadı, hemen onlara yem getirdi. <br /><p> Gece olmuştu. Suna’nın yatma vakti gelmişti. Suna serçelerine küçük bir yatak yaptı. <br /><p> Gündüz, nerdeyse çıktı geldi. Suna, okula gitti. Okuldan dönünce annesine sordu: <br /><p> - Serçelerime bir kafes alalım mı? <br /><p> Annesi de; <br /><p> - Tamam kızım, dedi. <br /><p> Suna’nın serçelerine bir kafes aldılar. Suna bazen serçelerini salık bırakıyor, kafesin kapısını açık tutuyordu. <br /><p> Suna, beslediği serçesine “Boncuk”, arkadaşına da “Moncuk” adını takmıştı.<br />Hepsi de çok mutluydular. <br /><p> Sonunda Suna, serçelerini özgür bıraktı. Serçeler, kafesin etrafında dolanıp dursalar da, kapısını açık bulamadılar. Birkaç gün daha Suna’ların evine gelip gittiler ama içeri giremediler. <br /><p> Uçtular, uçtular. <br /><p> Mavi gökyüzüne doğru uçtular. <br /><br /><p> <strong>Gökçe GÜLER </strong><br /><p> <strong>(Metin Tamamlama) </strong> <br /></div>NKhttp://www.blogger.com/profile/04851045726319621909noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-20983714.post-1143643773572149602007-10-05T00:25:00.000+03:002007-10-02T14:45:03.918+03:00TEMBEL KIZ<div class='post-body'><br /> <p><br> <a href="http://photos1.blogger.com/blogger/8008/2040/1600/Mor%20Papatya.jpg"><img style="FLOAT: left; MARGIN: 0px 10px 10px 0px; CURSOR: hand" alt="Bu karı kocanın bir kızı olmuş." src="http://photos1.blogger.com/blogger/8008/2040/320/Mor%20Papatya.jpg" border="0" /></a><br> <a href="http://www.geocitieshttp://www.pichotel.com/pic/1407RQ6C6/16901.jpg"></a><br /><br> Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir karı koca varmış.<br> Bu karı kocanın bir kızı olmuş. Kız, elbebek gülbebek büyütülmüş, ama hiç iş öğrenememiş. Bunun için adına Tembel Kız denilmiş.<br> Bu kız o kadar tembelmiş ki yerinden kalkmaya üşeniyormuş. Anası babası ona bir gelberi yaptırmış. Kız da oturduğu yerden işini gelberiyle yapıyormuş.<br> Kızının evlilik çağı gelmiş. Anası babası kızı bir avcıyla evlendirmiş.<br> Avcı ava gitmiş, bir ördek vurmuş. Eve gelmiş, ördeği temizlemiş, ateşe koymuş. Tekrar ava gitmek üzere hazırlanmış, karısına ateşe ördeği koydum, yanmasın bak demiş. Tembel Kız, olur demiş, demiş ama yerinden bile kalkmamış.<br> Aradan uzunca bir zaman geçmiş. Dilenci eve gelmiş. Tembel Kıza, hanımcığım Allah rızası için bir dilim ekmek demiş. Tembel Kız da yan tarafta mutfak, geç al cevabını vermiş.<br> Dilenci mutfağa girmiş. Bakmış ocakta ördek kaynıyor, almış ördeği, torbasına koymuş, tencerenin içine de ayaklarındaki pis çarıkları... Gelmiş, Tembel Kız’ın yanına. Bak hanımcığım demiş, ekmeği aldım Allah razı olsun. Şimdi sana bir türkü söyleyeyim de ben gideyim. Türküyü şöyle söylemiş;<br> <span style="color:#3366ff;"><em>Senin gaga benim torba içinde,</em><br> <em>Benim çarık senin çorba içinde,</em><br> <em>Sen yat kaba yatak yorgan içinde,</em><br> <em>Ben yiyecem gagayı orman içinde.</em><br> <em></em></span><br> Dilenci türküyü böyle söylemiş, çekip gitmiş. Aradan bir zaman geçmiş, kızın avcı kocası gelmiş. Karısına ördek pişti mi? demiş. Karısı olan biteni anlatmış, bak bana bir de türkü söyledi, sana deyiverem demiş, türküyü söylemiş. O zaman avcı kocası durumu anlamış, karısına kızıp azarlamış.<br> Ondan sonra Tembel Kız, tembelliği bırakmış.<br> Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.<br> <br> <strong><span style="color:#ff0000;">KUYUPINAR</span></strong></div></p>NKhttp://www.blogger.com/profile/04851045726319621909noreply@blogger.com0